Haber

Kurtuluş Mücadelesinin Öyküsünü Samsun’dan Ankara’ya Okumalısınız!

19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkan Mustafa Kemal Paşa, yaklaşık 11 ay süren kuvvetli bir sefer yaptı. Havza’dan Amasya’ya; Amasya’dan Erzurum’a; Erzurum’dan Sivas’a; Sivas’tan Ankara’ya yapılan bu yolculuk, mazlum bir milletin kurtuluş savaşının ilk adımıydı.

O halde Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a çıktıktan sonra hangi süreçlerden geçtiğini gelin birlikte inceleyelim…

19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkan Mustafa Kemal Paşa, vakit kaybetmeden Anadolu’ya doğru ilerleyerek Milli Mücadele’yi örgütlemeye başladı.

İlk durağı olan Havza’da bir genelge yayınlayarak vatanın ve milletin bağımsızlığı için son nefesine kadar mücadele edeceğini ilan etti ve tüm isyancıları bu mücadele çatısı altında toplanmaya çağırdı. Daha sonra Amasya’da ilk büyük kongreyi toplayarak Milli Mücadele manifestosunu şu tarihi sözlerle ilan etti: ‘Milletin istiklali milletin azim ve kararı ile kurtarılacaktır’

Amasya’dan sonra Erzurum’a giden Mustafa Kemal Paşa’nın Anadolu’da yeni bir direniş filizlendirmeye çalıştığı artık anlaşılmıştı.

İngilizlerin baskısı sonucu görevden alındı ​​ve derhal İstanbul’a dönmesi istendi. Paşa bunu kabul etmeyince tutuklama ve ölüm cezası açıklandı. Bunun üzerine Mustafa Kemal Paşa, çok sevdiği askerlik mesleğinden istifa ettiğini ve milletin neferi olarak çalışacağını ilan etti. Erzurum Kongresi’nde özellikle Doğu’daki aşiretleri kendi etrafında birleştirdi. Daha sonra Sivas’a taşındı.

4 Eylül 1919’da Mustafa Kemal Paşa, Milli Kongrelerin belki de en değerlisini Sivas’ta topladı.

CHP’nin gayri resmi kuruluş tarihi olan Sivas Kongresi’nde tüm direniş örgütleri aynı çatı altında toplandı. Bu artık bölünmenin değil, birliğin ve tek bir ortak amaç doğrultusunda hareket etmenin sembolüdür. Kongrede Türk milletinin esareti asla kabul etmeyeceği, İstanbul Hükümeti görevini yerine getiremese de milletin kendi kaderini tayin edeceği ilan edildi.

Sivas’la birlikte Ulusal Kongreler aşaması geride kalmış, yeni bir yolculuğun zamanı gelmişti.

Mustafa Kemal Paşa, hayatı boyunca kalbinde taşıyacağı şehre ilk kez 27 Aralık’ta geldi.

Seğmenler onu Ankara’da karşıladı. Milli Kongrelerden sonra geldiği bu küçük Osmanlı Kasabasında önce bir direniş karargâhı, sonra da bir Cumhuriyet başkenti kuracaktı. Ocak 1920’den Nisan 1920’ye kadar olan yaklaşık beş aylık sürede Ankara’da açılacak yeni ve millet meclisinin zeminini hazırladı. Anadolu’nun dört bir yanından Ankara’ya gönderilen heyetleri memnuniyetle karşıladı. Kurtuluş Savaşı için son hazırlıklarını yaptı. İşgalci güçlere karşı gerilla savaşı yürüten milisleri destekledi ve bu güçlerin düzenli orduya katılması için çaba sarf etti. Artık Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışı için tüm adımlar atıldı…

23 Nisan 1920’de Ankara’da Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldı.

Böylece 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkan Mustafa Kemal Paşa, bir yıldan kısa bir süre içinde Anadolu’da direniş örgütlemiş, millî kongreler toplamış, düzenli ordunun kurulması için gerekli adımları atmış ve nihayet harp şurasını açmıştır.

Bu Meclis, Milli Mücadele’yi başlatan, yürüten, bitiren ve akabinde Cumhuriyeti ilan eden Meclis olacaktı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu